23 Ocak 2016 Cumartesi

Türkiye'de Bisiklet Sporu

İlk bisiklet yarışı, Osmanlı döneminde, 1896’da Atina’da düzenlenen ilk modern Olimpiyat Oyunları’ndan bir yıl sonra, 1897'de Selanik'te yapıldı. Daha sonra bisiklet satıcılarının girişimiyle İstanbul'da da bisiklet yarışları düzenlendi. Ama asıl gelişme, 1908’de II. Meşrutiyet'in ilanından sonra gerçekleşti. Fenerbahçe Spor Kulübü, 1912’de bir bisiklet şubesi kurarak bu sporun gelişmesine öncülük etti.




1923'te Bisiklet Federasyonu kuruldu ve bu tarihten itibaren bölgeleri dolaşmayı amaçlayan bisiklet gezileri düzenlendi. Ne var ki, bir bisiklet ekibi bisiklet bulamadığı için 1924’te Paris’te düzenlenen Olimpiyat Oyunları'na katılamadı. Türkiye ilk uluslararası yarışmalara 1927'de Bulgaristan'da katıldı.
Türkiye’de ilk kez 1928'de Ege Turu adı altında yarışma düzenlendi. Daha sonra, 1938, 1939, 1941 ve 1942'de İstanbul-Edirne-İstanbul bisiklet yarışları yapıldı. 1963'te de Marmara Turu adı altında bisiklet yarışları yapılmaya başlandı ve Marmara Turu 1966'da uluslararası nitelik kazandı. 1968'de de Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Bisiklet Turuadını aldı. 1970'de de ilk kez Esen Bisiklet Kulübü adıyla bir bayan bisiklet takımı kuruldu.



Türk bisikletçileri 1971'de İzmir'de düzenlenen Akdeniz Oyunları'nda dereceye girdiler. Başarılı sürücülerden biri olan Erol Küçükbakırcı 1973'te Balkan şampiyonu oldu; 1975'te de Libya ve Suudi Arabistan turlarını kazandı. Hasan Can 1977'de Fransa Tour L'avenir Ödülü'nü aldı. Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Bisiklet Turu’nda 1989’da ve 1993’te Türk takımı üçüncü oldu. Aynı turun bireysel dalında 1993’te Ayhan Aytekin, 1996’da Nadir Yavuz da üçüncülük elde etti. 1996’daki Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Bisiklet Turu’nda Türk bisikletçiler takım halinde ikinci oldular. 1998’de yapılan Balkan Yol Şampiyonası’nda Erdinç Doğan altın madalya kazandı.
Türk dağ bisikleti tarihi 1997'de ilki yapılan, Uluslararası Alanya Dağ Bisikleti Kupası ile başlar. 2007 Avrupa Dağ Bisikleti Şampiyonası'na Türkiye 12-15 Temmuz tarihlerinde Ürgüp'de ev sahipliği yapacaktır.



2007 yılında Türkiye 3 adet uluslararası yol bisikleti turuna ve 12 adet uluslararası dağ bisikleti yarışmasına ev sahipliği yapacaktır. Bunların yanı sıra ulusal düzeyde tüm disiplinlerde yarışlar düzenlendiği gibi; Yol bisikleti, yol bisikleti zamana karşı, pist, olimpik dağ bisikleti ve dağ bisikleti maraton disiplinlerinde Türkiye Şampiyonaları organize edilmektedir.

Bisiklet Yarışı Türleri

Yol Bisikleti Yarışları


Yol bisikleti yarışı, hem takımlar hem de bireysel olarak çeşitli yollarda düzenlenen yarışmalar ve yarışlardır. Bu yarışlar, tek günlük yol yarışı, kriter ve zamana karşı yarışlardan; çok etaplı olarak düzenlenen Tour de France ve onun gibi olan, Büyük Turlar olarak adlandırılan turlara kadar uzanmaktadır.Yarışlar, tipik olarak ilkbahardan sonbahara kadar düzenlenmektedir. 


Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu 4. Etap 

Profesyonel yarışlar; üç haftalık Büyük Turlar olarak adlandırılan etap yarışları; Tour de FranceGiro d'Italia ve Vuelta a España'dan, çok günlü yarışlar; Tour de Suisse ve Tour of California'ya, tek günlük KlasiklerTour of Flanders ve Milan – San Remo'ya kadar çeşitlilik gösterir. En uzun tek günlük yarış USA Cycling tarafından düzenlenen LOTOJA'dır. Logan, Utah'tan Jackson, Wyoming'e kadar uzanan 332 km'lik bir uzunluğa sahiptir. Kriterler, özel bir mesafe kat etmekden ziyade, 1 millik bir uzunluktan daha kısa turlar veya 60, 90 vs. dakikalardan oluşan yarışlardır. Kriterler Kuzey Amerika'da en popüler olan yol bisikleti yarışı çeşididir. Belçika'da fuarlar, genellikle 120 km+'lik tek günlük yarışlar popülerdir. Yol yarışlarında bisikletçiler aynı anda start alırlar. Yol yarışlarının yanı sıra bireysel zamana karşı yarışı ve takım zamana karşı yarışı da yarış tipine göre yollarda yapılabilmektedir.

Salon Bisikleti Yarısları



Salon bisikleti yarışı, parke pistler ve velodromlarda düzenlenen yarışlardır. Yarışlar oldukça çeşitlidir, bireysel ve takım, iki kişilik sprinterler, çeşitli grup ve kitle başlangıç yarışları kategorileri olarak ayrılabilir. Yarışmalarda fren ve arka dişlinin bulunmadığı bisikletler kullanılır.


Bisiklet Krosu



Bisiklet krosu, ilk olarak yol yarışçıları tarafından boş olarak geçirdikleri soğuk aylarda, antrenman stillerini çeşitlendirmek amacıyla yapılmış spordur. Yarışlar tipik olarak sonbahar ile kış mevsimlerinde ve patikalar, ormanlık yollar, çim, dik tepeler, engeller barındıran bu nedenle zaman zaman bisikletçinin bisiketini taşımasını gerektiren, 2–3 km'lik parkurlardan oluşmaktadır. Büyükler kategorisindeki yarışlar 30 dakika ve 1 saat arasında parkur şartlarına göre değişmektedir. Bu spor geleneksel yol yarışı kültürüne sahip Belçika (özellikle Flandra) ve Fransa'da yaygındır.




Dağ Bisikleti Yarışları 



Dağ bisikleti yarışları, yol harici olarak düzenlenen ve orta kademeden yüksek kademeye kadar teknik gerektiren yarışlardır. Birçok çeşidi vardır; ana kategorileri; kros ve tepe inişidir, fakat aynı zamanda 4X veya dört kros yarışı da vardır.





BMX


BMX, yol harici düzenlenir. BMX yarışları sprint yarışlarıdır ve bilerek yol harici düzenlenmektedir. Tek vitesli bisikletlerle, tek veya turlu parkurlarda yol harici düzenlenir. Bisikletçiler, toprak zeminde bisikletlerini yönlendirirler.




Bisiklet Denemeleri


Bisiklet denemeleri, bisikletçilerin bisikletlerini doğal ve yapay engeller karşısında ayaklarını yere basmadan yönlendirmesi şeklindeki bir spordur. Motosiklet denemeleri ile birbirilerine benzemektedirler. Puanlar, bisikleti idare yeteneklerine göre verilmektedir. 





Bisiklet Pisti Yarışları


Bisiklet pisti, 70-90 m uzunluğundaki açık havada, toprak zeminde düzenlenen, bisiklet yarışlarıdır.





Motor Destekli Yarış


Motor-destekli bisiklet yarışları, bisikletlere motorlar takılarak, bisiklet hızlarının yükseltildiği yarışlardır.


Dünya'nın En Hızlı Bisikleti

19 Ocak 2016 Salı

Bisiklet Sporu

Bisiklet sporu,  iki tekerlekli bisikletin gelişmesi sonucunda ortaya çıkmış bir spor dalıdır. Eğlence, ulaşım ve yarışma amacıyla bisiklet sürmenin giderek yaygınlaşması bisiklet sporunu daha da geliştirmiştir. Ama bu yaygınlaşmada, bisikletin yeni gelişmelerle daha rahat ve kolay kullanılır bir araç haline gelmesinin de etkisi olmuştur.
Bisiklet kısa yolculuklarda kullanışlı ve ekonomik bir araçtır. Bisikletle yapılan günlük geziler ve tatil turları da çok eğlencelidir. Birçok ülkede turlarla ilgili bilgi sağlayan ve toplu bisiklet gezileri düzenleyen bisiklet kulüpleri vardır.

Bisiklet yarışı, çeşitli tipte bisikletlerin kullanıldığı yarışma sporudur. Bisiklet yarışı, Olimpik sporlardandır. UCI bisiklet yarışlarını organize eden ve bisiklet sporunu yöneten kuruluştur.
Bisiklet yarışları dünya çapında bir popülariteye sahip olmakla birlikte, özellikle Avrupa'da çok daha gözde bir spordur. Bisiklet yarışlarıya bilinen ülkeler arasında özellikle; Fransa, İtalya, İspanya, Almanya, Belçika, İsviçre, Danimarka ve Hollanda gibi ülkeler ön plandadır. İlk bisiklet yarışı 31 Mayıs 1868'de Parc de Saint-Cloud, Paris'te, 1200 m'lik bir yarış olarak düzenlenmiştir. Bu yarışı, demir tekerlekli ağaçtan bisikleti kullanan James Moore adında gurbetçi bir İngiliz kazanmıştır. Bu bisiklet şu anda Ely, Cambridgeshire, İngiltere'deki müzede sergilenmektedir.
Uluslararası Bisiklet Birliği, 14 Nisan 1900'de Belçika, ABD, Fransa, İtalya ve İsviçre tarafından, 1892'de kurulan ICA'nın yerine geçecek şekilde kurulmuştur.
Tour de France

17 Ocak 2016 Pazar

Bisikletin Tarihi

Tekerlek çok eski çağlarda bulunsa da bisikletin keşfi çok yeni sayılır. Bazı kaynaklarda ilk bisikletin çok ilkel biçimde 12. yüzyılda Çin'de görüldüğü belirtiliyor. Bazı kaynaklarda ise Bisiklete benzer makinelerin ilk olarak 18’inci yüzyılın sonlarına doğru ortaya çıktığını görüyoruz. Bisiklet, birçok makinenin uğradığı talihsizliğe uğramamış, icadıyla birlikte başarıya ulaşmıştır. Ufak bir gayretle bu kadar çabuk ve kolay yol almanın sırrına o yıllarda kimse akıl erdirememişti.

1791


Bisiklet Fransa’da doğdu. İki tekerlekli bir oyuncak yapmayı düşünen Sivrac Kontu ilk olarak 'bisiklet' fikrini de gerçekleştiriyordu. Pedalı olmayan bu acayip makinenin (Celerifere) üzerine oturan kimse taşıtı ayaklarıyla yeri teperek yürütmek zorundaydı.


İlk Bisiklet



1817


İki tekerlekli taşıtın üzerine Badois’li Baron Drais bir gidon ve bir sele oturttu ve buna Draisienne adını verdi. Önceleri halkın büyük bir tedirginlikle karşıladığı bu acayip taşıt sonraları moda oldu.




1861


Pierre ve Ernest Michaux adında baba-oğul iki Fransız Draisiennein ön tekerlek göbeğine pedal taktılar. İşte bu olay, gerçek bisikletin doğuşuydu. Böylece makineyi sürerken insan enerjisinden düzgün biçimde yararlanmak mümkün oluyordu.
İlk Pedallı Bisiklet

Bundan sonra bisiklet hastalığı bütün Avrupa’da yayılmaya başladı. Michaux’larin Velo adını verdikleri taşıt Velocipede ismi altında İskoçya’ya girdi. Kirkpatrick Mac Millan adında birinin propagandası bu ülkede de Velosiped salgınına sebep oldu.
1864’te Michaux’lar Fransa’da bir Velo fabrikası kurdular. O yıl 142, ertesi yıl da 400 Velo yapan fabrikada 200 işçi çalışıyordu.


Osmanlılar'da Bisiklet

                                                                  

Tarik gazetesinde 31 ağustos 1885 tarihinde yer alan bir habere göre “Mösyö Tomas Stefans namında bir Amerikalı velespit ile “ önce İstanbul’ a gelmiş , buradan da İzmit’ e geçmiştir İzmit’ten 5 günlük bir yolculuktan sonra Ankara ya ulaşan Stefans’ ı , kentte Vali paşa Hazretleri , memurlar ve bini aşkın Ankaralı yollara çıkıp seyretmişlerdir. Bisikletli Amerikalı , Ankaralıların ricalarını kıramamış “üç defa şose üzerinde velespit ile yürüyüp bin iki yüz yarda mesafeyi 2dk ile 14’ sn ile kat etmişti.” Gazete , Mr Stefansın daha sonra Vali ve görevlilerle vedalaşıp Yozgat’a doğru hareket ettiğini yazmaktadır.Bu Amerikalının Anadolu’yu bisikletle kat ettiği yıl , Türkiye’de yayınlanan ticaret almanaklarında da Fransız bisiklet fabrikalarının ilk ilanları çıkmaya başladı.



 Avrupa’da önce üst sınıfın kullanmaya başladığı bisiklet, çok geçmeden Osmanlı’da da ülkede yaşayan levantenler aracılığıyla yaygınlaşmıştır. İstanbul’a ilk bisikletler 1880’lerde ithal edilmeye başlanmıştır. Hızlı ulaşım kolaylığı sağlamasından dolayı II. Meşrutiyetin ilanından sonra polis teşkilatı, posta teşkilatı ve orduya bisikletler alınmaya başlamıştır. Osmanlılar dönemindeki ilk bisiklet yarışları Selanik'te yapılmıştır. Daha sonra yasaklanan bu yarışlar, II. Meşrutiyet’in ilanından sonra tekrar canlanmıştır. Bisiklet ilk dönemlerde Velospid ve “bisiklete binen kimseler” anlamına gelen “Derrace-i” olarak adlandırılmışlardır. 

Bisikletin Orduda Kullanılması